10.10.10

Bi Blogger'ın İsyanı Mı Dersiniz,Her N'aparsanız artık..

herkese merhaba.
bi süredir bloguma harcadığım emeklerin tamamen boş olduğu konusu kafamı kurcalayıp duruyor.çoğu zaman buraya kimsenin zerresini duymadığı haberleri aylar öncesinden ve en önemlisi 'doğru' bi şekilde yazdım,1,5 yıl boyunca kimsenin blogundan tek bi haber çalmadım,her yerde görebileceğiniz yazıları bloguma koymaya tenezzül etmedim,postlarımdaki her şeyi 'kendi ağzımla' yazdım,tek dil kesmedi,beni izleyen 2-3 yabancı izleyici için üşenmeden İngilizce yazdım(bi çoğu gibi b*ktan grammerle de değil,her cümle üstünde tek tek durdum) ama 1,5 yılın sonunda 124 takipçim var.ÇOK ADİL!
her gittiği lüks mekanda yediği,içtiği,s*çtığı her şeyi yazan bi blogger olmak istemedim..sanırım hatam buydu?!
bi kere en önemlisi başlarda blog yazmak sadece yazarın içinden gelen bi şeydi.şimdilerdeyse 'ay yazıyım da Vogue'un orasında burasında fotoğrafım çıksın','davetlere çağırılayım da ünlülerle kanka olayım','gazetede benden bahsetsinler' gibi s*çmık bi kafaya dönüştü bu iş.
kusura bakmayın ben yanlış algılamışım sanırım!
buraya yazmaya başladığımda Türkiye'nin en önemli bloggerları,ben onlarınkini yapmadan benimkini takip etmeye başladıklarında sevinçten dört köşe olmuştum tabir-i caizse..ama sonra farkettim ki tüm amaç izleyici sayısını artırmak için insanlara yavşaklık yapmaktı.bunu idrak etmem 1,5 yıl gibi bi zamanımı aldı düşünsenize,ne safım!
bulduğum her boş vakitte insanlar zevkle bi şeyler okusun diye bilgisayarın başına oturup bi taraflarımı yırttım ben..ama bu mevzuyu farketmemle hiç tarzım olmayan 'g*t yalayıcılığı'na başlamanın farz olduğu dank etti kafama.
tabi akabinde 'napıyorum ulan ben'ler..
şimdi..sanırım biraz ağır konuştum ama üzgünüm.ayrıca bi süre buralarda olmıycam.çünkü zerre kadar yazma hevesim gelmiyor,DEĞERİNİ BİLEN YOK.muhtemelen bazılarınız 'heleleeööeey salak sanki çok bi tarafımızdasın' diyosunuz şu an,zaten blogger yavşaklıktan arınmış,eskisi gibi 'doğal' olmanın insanları mutlu ettiği bi yer olana kadar görünmiycem,kafanız rahat olsun.
hepinize başarılar.zira adını bile bilmediği insanlara ego tatmini için yaranma çabası zor iş..

yokken burdan; www.twitter.com/newyorkglazer
ya da burdan www.whatcanidosometimes.tumblr.com beni izleyebilirsiniz.
bunları hakettiğini düşünmeyen herkese sevgiler.

2.10.10

Cookie Monster!

çok sevgili ablam yeni bi alışkanlık edindi:internetten alışveriş! şimdiye kadar ebeveyn engeli ve diretmeleriyle çekinmiştik netten alışveriş yapmaya ama genimizde var özgür ruhluluk,ablamı tutamadık :P birkaç kere tişört vs. sipariş etti sonra sıra bana geldiiiii.telefonda 'sana bişi aldım' dediğinde benim heyecan da doruğa ulaştı :)
dün kargo paketini vahşice yırtınca içinden öyle sevimli bişi çıktı ki kulaklarıma varan ağzıma set çekemedim;KURABİYE ŞEKLİNDE Bİ CÜZDAN! artık ben de bi 'Cookie Monster'ım :) teşekkürler ablaaa my lovely sister has got a new habit:online shopping! at first we were afraid of our parents but my sister is miss independent(lol) so they couldn't keep her down :) she ordered a few T's etc. after that it was my turn! when she said 'I bought you something' I got sooo excited..
yesterday I got my present;IT WAS A COOKIE SHAPED PURSE! and liked it a looooooot! now Imma 'Cookie Monster' too :) thx sista♥

Jeremy Scott vs Dr.House

yok arkadaş! hiç izlemedim ben bu House'u ama son zamanlarda ergen gençler başta olmak üzere cümle alem 'House da House' diye geziniyor.vardır bi numarası elbet..
geçen gün 'kıtalarda sörf yaparken' (:P) Dr.House'un bir fotoğrafına rastladım ve nedense gözünün üzerine boyayla yapılmış H harfini Jeremy Scott'un Spring/Summer 2011 koleksiyonundan bir parçaya çoooooooooook benzettim,siz ne dersiniz? :)
oh dude! I really didn't watch any episode of 'House' but I have seen so many people around me who are always yaying like 'HOUUUSEEEEE!'.alright..
by the way I saw a picture of Dr.House a few days ago on the net.his make up reminded me a piece of Jeremy Scott Spring/Summer 2011 collection.I am absolutely right!

W-O-W!

Bu Hafta En Çok..

..dinlediğim/what I listened:Eliza Doolittle-Rollerblades

..dinlemek istediğim/what I wanted to listen:Porcupine Tree-Open Car

..sevindiğim:aileme duyduğum sevginin büyümesi :P
..what I was happy about:my loving for my family which is getting bigger day by day :P

..üzüldüğüm:kendime bi türlü vakit ayıramamak
..what I was sad about:having no time for a rest

..korktuğum:burnumun kırılma tehlikesi :O
..what I was scared about:my nose's breaking threat :O

..beğendiğim klip:flashback lütfen! Eminem-The Real Slim Shady
..which video that I liked this week:flashback plz! Eminem The Real Slim Shady

CIAOOOO

Sinem Saniyeah!

Onu ilk defa MTV'de yayınlanan klibi 'Are We In Love'la tanımıştım.kendisini araştırmak için adını hafızaya kazıdığımı zannediyodum kiiiii üstünden neredeyse 2 sene geçti,aklıma anca geldi :) geç olsun,güç olmasın.Sinem 79 Almanya doğumlu,Türk Norah Jones'u..en azından birçoğu ona bu yakıştırmayı yapıyor.şarkıları jazz tadında,dinlenesi..
uzun konuşmayı pek sevmiyorum,yazması benden,dinlemesi sizden :)
I first saw her on MTV..her 'Are We In Love' music video.I thought that I'd keep her name in deep deep inside of my mind but I can only remember her name after two years :) it's not too late huh? lol
well yeah,Sinem was born in Germany in 79,everybody call her Turkish Norah Jones..her sound is kinda jazzy.
I'm not that type to talk too much so open your ears to Sinem Saniye :)