23.12.12

Hurts-Exile(Album-First Look)

merhaba.
benim bu aralarım çok terbiyesizce oldu biliyorum ama görmezlikten gelmeye devam.
bu kızı klavye başına kutsal görev(!) için oturtan şey ne diye merak edenler için söyleyeyim:HURTS SONUNDA YENİ ALBÜM ÇIKARIYOR GENŞLER!

11 Mart'ta Sony Music etiketiyle müzik marketlerde yerini alması planlanan "Exile"(bi nevi sürgün anlamına gelmekte)ın tanıtım videosu beni tek izleyişte tatmin etti.videoda dinlediğimiz,albümden şu an için yayınlanan tek şarkı olan "The Road"un alabildiğine sakin başlayıp aniden patlaması da beni bi ayrı vurdu."hayda naptın,az daha abartsaydın" diyenleri görür gibiyim de ABİ VURDU YANİ HAYRET Bİ Şİ.uzun lafın kısası Hurts'ten en az ilk albüm kadar başarılı bi albüm bekliyorum tam şu dakikadan itibaren,vatana millete hayırlı uğurlu olsun.

22.11.12

Big Boi-Mama Told Me ft.Kelly Rowland(Video)

efenim yepyeni bi videoyla huzurlarınızdayım.video USA'e göre dün,bize göre bugün yayınlandı(o nası laf lan,bi dakka;yani onlara göre ayın 21'i bize göre 22'si,oh!).
Big Boi'un Kelly Rowland'la yaptığı düet "Mama Told Me" yayınlandığı ilk saatler itibariyle Kelly Rowland'ı twitter'da worldwide trending yaptı.videonun youtube linkindeki yorumlara da bakılırsa Kelly,kariyeri boyunca sadece 1 ya da 2 kez yakaladığı başarıyı,bu şarkıyla pekiştirecek gibi.
bana sorarsanız şarkının pek bi numarası yok,videoda da styling fazlasıyla demode.tabi bu demodelik özel bi anlam ifade ediyorsa,o ayrı...Kelly'ye gelirsek;hatun Destiny's Child'da favorimdi,kendisine olan beğenim stabil.
here you are the brand new video of Big Boi,"Mama Told Me"featuring Kelly Rowland.this song brings Kelly to worldwide trending on twitter,after a few hours of video's release time.I don't like the song and video's styling but Kelly was my favourite Destiny's Child member so anyhow I love her.

19.11.12

Jennifer Lopez in Istanbul(Konser)

herkese uzun bi aradan sonra tekrar merhaba.
geçen sene sınavlarım sebebiyle blogumla ilgilenemiyordum,bu sene de üniversitenin ilk yılına göre oldukça yoğun bi dönem geçirmem sebebiyle pek post atamamaktayım.uzun lafın kısası beni mazur görün efenim.

evet ne diyorduk.
bendeniz 17 Kasım 2012 tarihinde yaşayan latin efsanesi Jennifer Lopez'ciğimin konserindeydim.19:00'da kapılar açıldı,biz de saat 19:20 gibi Ülker Sports Arena'ya gelip kolayca yerimizi aldık.konser öncesi Metro FM DJ'leri eşliğinde güzel vakit geçirdik.hemen akabinde de -benim için sürpriz oldu- Bedük sahne aldı.ancak konser alanı henüz dolmamıştı,ortamdaki seyirciden de hayır yoktu ve fazla reaksiyon alamadı Bedük.

ondan hemen sonra sahneyi Pascal Nouma aldı.açıkçası ben bu insanlara DJ'lik vasfını kim veriyor,bakkalda satılan bi şey mi bu,nedir tam olarak anlayamadığımdan Pascal'ın performansını aşırı saçma buldum.çaldığı şarkılar şu sıra epey revaçta olan şarkılar olduğundan ve mekan yavaş yavaş dolmaya başladığından seyirci hafif coşkuluydu.bu coşkunun bi diğer sebebi de sahneye çıkan yarı çıplak dansçı kızlar olabilir tabi,orası bana karanlık.Pascal'ın performansına "bö" deyip bi an önce J.Lo'ya gelmek istiyorum.


oturduğumuz alan sağolsun hem backstage'e hem de sahneye hakimdik.yer yer J.Lo'yu o güzel poposundan izlemek zorunda kalmış olsak da(evet gerçekten çok güzel o popo) backstage'de sahne öncesi yaptığı ısınma hareketlerini ve o enfes vücutlu dansçılarının kostüm değişimlerini izlemek(ÖHÖM) epey zevkliydi.



(arkadaki ışıldayan hatun J.Lo,ona göre)
(çıkış kostümü-son fotoğraf alıntıdır)
açılışı "Never Gonna Give Up" isimli şarkısına konser için özel olarak çektiği bi videoyla yaptı.
ve hemen sonrasında sahneye görkemli bi şekilde çıkan J.Lo,gelmiş geçmiş en büyük hitlerinden biri olan "Get Right"la ortamı ısıtmaya başladı(11 yaşındayken sahnede dans ederek söylememden mütevellit bu şarkı benim için çok özeldir,girişin "Get Right"la olması şahsen beni en baştan havaya soktu).setlist "Love Don't Cost a Thing"le devam etti,dansçılarıyla bu şarkıda çok enerjik bir performans sergileyen J.Lo performansına benim de fazlasıyla sevdiğim hiti "I'm Into You"yla devam etti.şarkının girişinde Lil Wayne'in görüntüsü de ekranlara yansıdı.
(alıntı)
aşırı donuk bi seyirciye şovunu sergileyen J.Lo'ya açıkçası ben karşıdan üzüldüm.çünkü çok neşeli,enerjik ve bir o kadar da işinden zevk alır gibiydi ki seyirci bu enerjiye yazık etti bence.sanki herkes telefonuna video çekmeye gelmiş gibiydi.içi geçmiş amcalar ve Jennifer şarkılarının %90'ına şahit olmamış 11-12 yaş grubundan bahsetmiyorum bile...

seyircinin düşük enerjisini yer yer hızlı(ve anlaşılmaz) İngilizcesiyle artırmak istemiş olsa da kısa süreli gaza gelişler dışında pek bi şey elde edemedi Jennifer kızımız.

nerde kalmıştık...
(alıntı)
"Goin' In" için sahneye bi ring kuruldu,ufak ve göze oldukça hitap eden bi boks şovundan sonra göbeğini açıkta bırakan ışıl ışıl eşofmanının üzerine giydiği boksör bornozuyla sahnede Jenny belirdi.yeni şarkılardan biri oluşundan olsa gerek,şarkıya eşlik eden kalabalık bi kitle vardı.
(alıntı)
"Goin' In" sonrası "I'm Real" için ghetto dekoru kuruldu,bu dekor hemen arkasından gelen "Jenny From The Block" için de kullanıldı.seyircinin en çok reaksiyon verdiği şarkılardan birisi doğal olarak "Jenny From The Block"tı.yanlış hatırlamıyorsam bu şarkıların arasında geçiş olarak "Ain't It Funny"nin remixi ve "All I Have" kullanıldı.bu dekorda bi önceki kostümünü kullanan Jenny'ciğimin karın kaslarına bakaraktan "allah allah" nidalarıyla spor salonuna koşasımız geldi.hatun 42 yaşında ama senden benden sağlam vücudu var maşşşşşşalla.

sonrasında da "Starting Over","I'm Glad" ve "Secretly"den kısa parçalar medley şeklinde vokalistlerle sunuldu(şahsen "I'm Glad"i epey sevdiğimden ötürü şarkının tadını çıkaramadım 30 sn kesmedi beni).
(alıntı)
sonra masmavi,peri kızından hallice elbisesiyle J.Lo tekrar sahnede belirdi.burada bir gitaristle birlikte "If You Had My Love"ın akustik versiyonunu söyledi.arkasından "Until It Beats No More" geldi.bence bu kısım biraz bayıktı,seyirci zaten enerjisizdi bu dakikadan sonra iyice uykuları geldi sanırım ahaha.
(alıntı)
sırada "Baby I Love You"ya çekilen özel konser videosu vardı.videoda hem dansçısı hem sevgilisi olan dünya çıtırı Casper'la birbirlerine olan aşklarını anlatıyor gibilerdi.yok efendim mevzu aşksa,gerisi teferruatmış,ba ba ba.bulmuş tabi taş gibi elemanı okşayıp duruyor hatun,oooeaaah mis.







(alıntı)
sonra sahnenin dekoru değişti ve bi kabare ortamı yaratıldı,bu dekorda 2 kostüm değiştiren(bu arada tüm tur kostümleri Zuhair Murad tasarımı) J.Lo'nun elbiselerine ağzımızın suyu aktı desek yeri."Hold It Don't Drop It"le bizi kıpır kıpır hareketlendirip "Let's Get Loud"la tüm salonu dans ettirdi.arkasından "Papi"yle salon daha da ısındı.

"Papi" sonrası sahneden ayrılan Jennifer,kostüm değiştirerek geri geldi.giydiği ten rengi tulum söyleyeceği şarkının da habercisiydi:"On The Floor"...ekranda Pitbull'un belirmesiyle her şey netleşti,tüm salon şarkıya eşlik etti.şarkı bitince tüm ekip seyirciyle vedalaştı,müzisyenler sahneden ayrıldı derken seyircilerin büyük bir kısmı salonu terketmeye niyetlendi,biz henüz gerçekleşmeyen encore kısmından haberdar olduğumuzdan ötürü yerimizde beklemeye devam ettik ve bir süre sonra ekip sahneye geri döndü.
(alıntı)
Sırada yeni hitlerden "Dance Again" vardı.şarkıda Jennifer Lopez'in uzuuuuuun uzuuuuun güzelliklerinden bahsetmek istediğim,kasları 100 metre öteden seçilebilen nefis ötesi dansçıları(vauuuv amma heyecanlanmışım ahaha) tişörtlerini çıkarıp seyirciye fırlattı.müthiş bi dans kareografisinin ardından J.Lo,sekxxkksssiii(!!1!) sevgilisi Casper'la ikili dansını icra ederken salon alkışlarla inledi,dansın sonunda Casper,sevgilisinin dudağına tatlı bi öpücük kondurdu(kabul,içimiz eridi).şarkının sonuna doğru da Casper sahne dışından uzatılan Türk bayrağını sevgilisinin omuzlarına verdi ve Jennifer şarkı sonunda sahneden Türk bayrağıyla ayrıldı,seyirciye Türk bayrağıyla veda etti.güzel bi jestti ama özel hissettirdi dersem yalan olur.

(son fotoğraf alıntıdır)

(video ayın 16'sındaki konser görüntüsüdür)
evet bir konser yazısının daha sonuna gelmiş bulunuyoruz,konserden yarım saat önce telefonuma su döküldüğü için çok fazla görsel yok elimde,kendi çektiklerimden çok alıntı fotoğraf kullandım.o kadar okudunuz madem bi teşekkürü hakettiniz.daha güzel konserler görmeniz dileğiyle,siyuleytır inaveytır.

13.11.12

merhabalar!
benim bi adet tumblr'ım vardı.hala var.işte neyse ben onun link’ini,title’ını ve formatını değiştirdim.
blog bundan böyle “diary and the cool”.hayırdır diyenler için;şu andan itibaren her güne kendi hayatımdan bir fotoğraf ve diğer hoşuma giden ıvır zıvırı paylaşıciğim.demedi demeyiniz.
öperim.

27.10.12

Enrique Iglesias in Istanbul(Konser)

selam millet,tekrar bi konser kritiğinde sizlerleyiz.efenim bu kez konuk yazarımız "Haus Of Mell"in sahibesi Melis Yılmaz,kendisi sizler için ballı lokma tatlısı,dünyalar seksisi Enrique Iglesias'ın 2. İstanbul çıkarmasını yazdı.yazması Melis'ten,keyif alması sizden.haydi sizi Melis'le baş başa bırakayım.buyrun efenim...

-buradan sonra Melis'in cümleleri devreye giriyor-


Herkese merhaba.


24 Ekim 2012 günü Maçka Küçükçiftlik Park'ta gerçekleşen Enrique Iglesias konserini yazmak üzere buradayım. Enrique en son İstanbul'a 3 Kasım 2007'de gelmiş ve kaçırmamla içimde kalmıştı fakat uzun bir bekleyişten sonra nihayet kavuştum. 

Konserin yapılacağı yerin dışında inanılmaz uzun bir kuyruk vardı. Hatta hayatımda ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyorum. Neyse ki ben o kuyruğun en önünde olduğumdan geride kalanlardan daha şanslıydım. Önlerde olmamıza rağmen, konser alanında sahneye uzak denilebilecek bir mesafede duruyorduk fakat bu benim Enrique'yi görme açımı bozmadı. Çok rahat izleyebildim konseri.

Saat 18:30'da konser alanındaydık ve sahnde de ismini bilmediğim bir DJ performans sergiliyordu. Gayet güzel şarkılar çaldı fakat 1,5-2 saat sonra yerini Ozan Çolakoğlu aldı ve vasat bir performans sergiledi. Ozan Çolakoğlu beklediğimin çok çok altındaydı. Aşk Gitti Bizden ile başladı ve gerisini hiç dinlemedim diyebilirim. Sanırım yine 1,5 saat sonra o da yerini ilk çıkan DJ'ye bıraktı ve yine o devam etti.
Saatler 22:00'yi gösterince nihayet sahneye Enrique Iglesias çıktı. Konser açılışını ise Tonight ile yaptı. Sonrasında ise Dirty Dancer ile devam etti. Dirty Dancer'da Usherve Lil' Wayne büyük ekranda belirdiler. Zaten hep bilindik şarkılar çalındı. Yazının sonunda da Alfabetik setlist'i görebilirsiniz. Rhythm Divine ve Bailamos bu şarkıları izleyen diğer şarkılardı. Konserin ortasında Enrique sahneye iki tane İran'lı adam çıkarttı. Tekila içtiler, sohbet ettiler ve Somebody's Me şarkısını seslendirdiler. Bi 10 dakika öyle geçti. Sonrasında benim daha önce hiç dinlememekle hata ettiğim Ring My Bells şarkısını söyledi. İnanılmazdı. 

Escape şarkısının sonunda ise ortalığı inanılmaz bir konfeti kapladı. Şarkının bitiminden 2 dakika sonra Enrique'yi tam 1 metre arkamda buldum. Sahne önünden daha yakın görme fırsatım oldu. Sırada Hero şarkısı vardı ve bu şarkıda sahneye bir kız çıkarttı. Gözlerine bakarak şarkıyı söyledi kızın. Tabii benimle beraber diğer kızların da çılgına döndüğünü söylememe gerek yok sanırım. Dudağından ve yanağından öptü. 2 dakika boyunca sarıldı ve dans ettiler. Sanırım kız yabancı ama ya, instagram'dan buldum sonra kızı. 

 
Konser videolarından ise sadece Bailamos, Rhythm Divine ve Hero var. Umarım beğenirsiniz :) 

Buyrun burada da setlist var :)

Bailamos
Be With You
Dirty Dancer
Escape
Hero
I Like It
I Like How It Feels
Rhythm Divine
Ring My Bells
Somebody's Me
Tired Of Being Sorry
Tonight x2 (açılış ve kapanışı yaptı)

Love To See You Cry ve Not In Love ha bir de Addicted için deli gibi bekledim ama allahtan tek bilmediğim şarkısı Ring My Bells çıktı konserde. Güzeldi. Sinir Bozucuydu. Enrique efsane tatlı ve yakışıklıydı. Muhteşem bir geceydi.



P.S:tüm görseller ve videolar Melis Yılmaz'a aittir,izinsiz kullanılamaz.

3.10.12

Cruiser(Solo Project)

şimdi size facebook'ta henüz(HENÜZ!) 262 fanı olan(biri ben) bir müzisyenden bahsedicem.gerçek adı Andy States olan Philadelphia'lı Cruiser,izbe loftunda kendi kendine müzik yaparken demolarının prodüktör Jeremy Park'ın eline geçmesiyle ilk E.P.'sini geride bıraktığımız Mayıs ayında yayınlama fırsatı bulmuş.bana sorarsanız pek de iyi olmuş,zira şarkılarının içinde kaybolas...TAAM YA VURMAYIN.neyse işte uzun lafın kısası size yeni müzik getirdim,birlikte keşfedelim diye.E.P.'den şarkılar aşağıda,iyi dinlemeler.
here I present youuuu Andy States,you had better call him Cruiser from Philadelphia.he was making music in his litttttttle loft on his own until his producer Jeremy Park discovered his talent.and after that he released his first E.P.,I like it a lot and I feel like "I must share it with my followers",listen iiiiiiiiiit.he only has 262 fans(one of those fans is me) on facebook,it's high time you checked it.


2.10.12

Victoria's Secret 2012-2013 Show

geçen yıl Maroon 5 ve Jay-Z&Kanye West ikilisinin sahne aldığı kitlelerce merak içinde beklenen VS şovunda bu sene performans konukları Rihanna,Justin Bieber ve Bruno Mars.bu 3 isimde sahnede kızlarla rahat rahat flörtleşecek isimler,Ri de buna dahil olmak üzere.açıkçası çok seksi ve görsel olarak doyurucu bir şov olacak gibi.şimdiden çok heyecanlıyım.
2012-2013 VS show hosts Rihanna,Justin Bieber and Bruno Mars.I feel really excited about it.2011-2012 show was epic,can't wait for this year's.

27.9.12

Azealia Banks-Luxury(Video)

Azealia'nın "Fantasea" isimli mixtape'inin son videosu "Luxury" huzurlarınızdaaaa.mixtape içinde en sevdiğim şarkılar arasında yer alan "Luxury"nin videosu tabi ki New York'ta çekilmiş.görüntüler gözüme "212"daki gibi hafif amatör gelmiş olsa da şarkı tek başına bile yeterince iyi.en yakın zamanda "Esta Noche"ye de klip gelmesi dileğiyle buyrun,izleyin efenim.
Azealia has just released her new video "Luxury",from her mixtape "Fantasea".this song is one of my favourites.video has taken at New York.I think some scenes are so amateur just like "212" but it's ok.I hope she shoot a video for "Esta Noche" too.now watch "Luxury"!

26.9.12

Rihanna-Diamonds(Single)

Rihanna,son albümü "Talk That Talk"un ekmeğini yemeyi beklemeden yeni albüm için kolları sıvadı.Kasım ayında çıkması ve adı "7" olması beklenen(çıkacak albümün 7.albümü olması sebebiyle) albümün ilk single'ı "Diamonds" yayınlandı.single'ın artwork'ünü çok başarılı buldum.ancak "Talk That Talk"ta single olması gereken çok daha başarılı şarkıları olduğunu düşünüyorum.kısacası "Diamonds" şu an için pek içimi açmadı.şarkıyı linkten dinleyebilirsiniz.
Rihanna's new single from her upcoming album "7":"Diamonds" has just released.I like the artwork but the song is weak for me."Talk That Talk" has much better songs to release.but anyway here you are the link that you can officially listen the song.

25.9.12

Ke$ha-Die Young(Single)

Ke$ha'nın 4 Ekim'de yayınlanması planlanan yeni albümü "Warrior"ın ilk single'ı "Die Young" yayınlandı.şarkıda fun.'ın solisti Nate Ruess'in de parmağı var(şarkıyı dinleyince anlayabileceğiniz üzere).dinleyicilerin çoğu şarkıda Britney Spears havası olduğunu düşünmüş,pek de haksız sayılmazlar  .şarkı burada buyrun siz karar verin.
Ke$ha's upcoming album "Warrior"s first single -named "Die Young"- has just released.one of the writer of the song is the lead singer of fun.:Nate Ruess.most of the listeners said that "Die Young" reminds them Britney Spears.listen it and decide.

19.9.12

Christina Aguilera-Your Body(Single/Video Teaser)

son albümü "Bionic"in düşük satış grafiğinden sonra Xtina'yı kurtaran tek şey The Voice jüriliği olmuştu.aldığı fazla kilolar ve müzikal manada yaşadığı pasiflik hayranlarını hayal kırıklığına uğratsa da o bi dönemin en büyük bayan vokallerinden biriydi her şeye rağmen ve şimdi dönüş zamanı.zamanında Brit'in yaptığı gibi bi küllerinden doğma olacak mı tartışılır ama yeni single "Your Body" fazlasıyla iyi.şarkıyı çıktığı gün satın alan Lady GaGa twitter'dan "yeni single'ını satın aldım.eski sevdiğim Xtina geri dönmüş gibi,tebrikler!" şeklinde bir twitle Christina Aguilera'yı kutladı.
işte şarkı burda.ayrıca klibin teaser'ı ve setten fotoğraflar da mevcut.yemeyip yanında yatmak da serbest efenim.
after her last album "Bionic"s slow selling,The Voice has been the only thing that keeps her alive in music industry.she got fat,made no music and all those other things makes her fans dissapointed but anyways she's still Xtina!
Lady GaGa has tweeted to her this:"Just bought your new single. Seems the old Christina i loved has returned! Congratulations!! :)".if you're asking,I love this single too.I hope she will rise from her ashes.
here you are the full song and teaser of video.have fun!





13.9.12

Kreayshawn-Something 'Bout Krey(Album Preview)

MTV VMA'de "En İyi Yeni Sanatçı" ödülüne aday olan Kreayshawn -ki kendisini birçoğunuzun "Gucci Gucci" isimli şarkısından tanıdığınızı zannediyorum- ilk albümü "Something 'Bout Kreay"i yayınlamak için gün sayıyor.ülkemizde Sony Music etiketiyle yayınlanacak olan albüm Ekim ayında müzik marketlerde yerini alacak.
albümde ünlü prodüktör Diplo'yla çalışan Kreayshawn'ı en hızlısından keşfetseniz iyi edersiniz zira aynı zamanda yönetmenlik de yapan kızımızın patlaması pek yakın.
Kreayshawn who has a  "MTV VMA "Best New Artist" nomination" is about to release her first album "Something 'Bout Krey" in October.she works with famous producer Diplo in this album.you should meet her asap.

Red Hot Chili Peppers in Istanbul!(Konser)


tekrar bi konser kritiğiyle karşınızdayız tataaaaam! tabi ki kritik yine benden değil...az kaldı ciğerlerim,anasını ağlatıcaz konserlerin,telaş yok.bu seferki konuk yazarımız Tuğba Topcu! Damla'yla 8-9 aydır konser için geri sayım yaptıklarına ben şahidim.ve sonunda 8 Eylül geldi,geçti bile.işte bu çoğumuz için gelip geçen geceyi bir de Tuğba'nın ağzından dinleyelim istedim.kendisine çok tenk yu'lar.hadi bakalım dalın santralistanbul'a,Anthony'yle coşmaya!

-burdan itibaren Tuğba'nın cümleleri devreye giriyor-

Yıllardır beklenen grup, Red Hot Chili Peppers, 8 Eylül 2012'de sonunda Türkiye'deydi! santralistanbul'da gerçekleşen konsere 42 bin kişi katıldı. Aylar öncesinden kategori 1'den aldığım biletimle 8 Eylül'ü bekleyen ben, konser günü çok heyecanlıydım. Taksim'den kalkacağı söylenen shuttlelara binmek için gittiğimde, bekleyen çok fazla insan olduğunu ve ortada shuttle da olmadığını görünce, arkadaşlarımla taksiye binip Eyüp'ün yolunu tuttum.

Geldiğimde konser alanının önünde, üzerinde Red Hot 'Chile Reppers' yazan bandanalar satan seyyar amcalar, su ve bira satan abiler, yanlarından geçenlere sessizce 'bileti olmayan var mı?' diye soran karaborsacılar, ve biz RHCP dinleyenleri vardık. Dinleyicilerin yaşlarındaki fark ise göze çarpar cinstendi: Red Hot'ı belki de ben doğmadan önce bile dinleyen amcalar/teyzeler, onların küçük çocukları ve biz gençler olarak bi kaç nesil birleşmiştik. Kapı açılışı 16.00 olan konsere, 15.00 gibi gelip K1 alanının uzunca kuyruğuna girdik, kapının rötarlı açılmasıyla içeri 17'ye doğru girebildik. Santralistanbul'un uzun ve zorlu yollarını geçebildikten sonra konser alanına girdik. 

Sahneye doğru ilerledim ve bir süre sonra şansıma kategorimizin en önünde yerimi aldım. Görüş açım oldukça iyiydi ama malesef aynı şansa K2 ve K3'teki insanlar sahip olamamış. Özellikle K2'nin ortalarından itibaren sahne hiç görünmüyormuş, tabii bu santralistanbul'un uzun ince yapısından, yani organizasyonun yanlış mekan seçmesinden kaynaklanıyor. Sahnede 5 tane led ekran, sahnenin sağında ve solunda ise birer büyük ekran vardı. K3'tekiler için onların kısmına ayrı bir ekran daha koyulmuş. Konser esnasında ekrandan verilen görüntüler oldukça iyiydi, genelde bütün grup üyelerinin görüntüleri tek tek efektlerle verildi,  bazen sahneye bakmayı bırakıp ekranların büyüsüne kapıldım. Ama sahneyi göremeyenler için durum farklıydı, sonuçta canlı konser izlemeye geldiler, onlar için konserin normal olarak ekranlara verilmesi daha doğru olurdu. Bir ara ekranlardan sahne önü kategorisini gösterdiklerinde konsere Avustralya'dan ve Libya'dan gelen insanları gördüm, pankart açmışlardı.
Bu arada biz de konseri beklerken saatlerce ayakta dikiliyorduk. Doğal olarak çok susadık ve yerimizi kaptırmamak için olduğumuz yerden ayrılıp su alamadık. Benim çevremde onlarca insan susuzluktan kırılıyordu, görevlilere defalarca söylendi ama kimse bizi umursamadı. Dağıtılan ufak tefek yapıştırma, çanta gibi hediyelerle, berbat şarkılar çalan djle vakit geçti ve 19.45'te sahneye Athena çıktı. Playlisti en çok bilinen şarkılarından oluşturdukları için herkes eşlik edebildi, Athena RHCP için en iyi seçimdi ve eğlenceli dakikalar yaşattı bize. Tabii bu sırada ekranlar çalıştırılmadığı için durum sahneyi göremeyenler için farklıydı muhtemelen. 1 saat kadar sahnede kaldıktan sonra Athena'nın solisti Gökhan, RHCP'nin kendi müzik hayatlarında da çok önemli bir yer oluşturduğunu da ekleyerek iyi eğlenceler dileyip sahneden indi. Devamında 1 saat kadar daha RHCP'yi bekledik. Veeee sonunda sahnelerdi işte! Bütün grup üyeleri karşımdaydı! 

Konser süresince Anthony biraz mesafeliydi seyirciye karşı ama albüm kaydından dinliyormuşçasına dinledik sesini, mükemmeldi. Flea ise beklendiği üzere bizden biri gibiydi, her fırsatta konuştu, yerinde duramıyordu, hopladı zıpladı, konser boyunca heyecanını hiç yitirmedi ve bize de hiç yitirtmedi. Sadece durup Flea'yı izlemek bile kaçırılmaması gereken bir olaydı.

Ayağı sakat olduğu için sahneye koltuk değnekleriyle çıkan Josh, gitarını oturarak çalmak zorunda kaldı. (Konserin ardından yolda koltuk değneklerini yüklenmiş yürüyen çift, onlar Josh'ın mıydı, bunu okuyorsanız yazın allahsızlar)  Ve Josh üzerine Türk bayrağı tişörtü giyerek bizlere ufak bir jest de yaptı. Chad ise ağır abi tavırlarıyla davuluna geçti, kendi konuşmak yerine onu konuşturdu.

Açılış jam'inden sonra ilk şarkı Monarchy Of Roses'tı. Çalmaya başladığı anda herkes 7-8 saatlik susuzluğunu ve yorgunluğunu unutup zıplamaya başladı. Şarkı bitince Anthony 'Ben Bebek'e taşınmayı düşünüyorum, Flea Galata Kulesi'nin dibinde bir daire tutacakmış; Chad -neden bilmiyorum ama- Anadolu Yakası'nda, Josh da nehir kenarında bir karavanda yaşayacakmış' diyerek İstanbul'u beğendiklerini belirtti. (Nehir derken Boğaz'ı kastediyordu, Türkiyeye gelen ünlüler tarafından anlaşılamamak Boğaz'ın kaderi) Dani California ve Can't Stop'la devam edince de coşku giderek arttı.

Scar Tissue başlayınca tempo düştü, konserin ilk heyecanından çıkıldı, şarkının havasına kapıldık ve insanlar duygusallaştı gibi geldi bana.'Red Hot konserinde miyiz? Gerçekten mi?'


Look Around'la devam edince tekrar havaya girdik ama ardından çalınan If You Have To Ask'a seyircinin katılımı bariz biçimde azaldı, kimsecikler bilmiyordu şarkıyı. Çalınmasını hiç beklemediğim bir şarkıyla, Charlie'yle, devam ettik. Ben bu sırada çıldırmaya ara verip özellikle Chad Smith'in bateri çalışını izledim ve tekrar hayran oldum ona. 

Hard to Concetrate'te güzelce dans ettikten sonra yeni albümün ilk klip şarkısı The Adventures of Rain Dance Maggie'yi duymaya başladık, bu sefer sadece seyirciler değil Josh da coştu, sakat ayağına rağmen kalkıp bir süre ayakta çaldı. 

I Like Dirt'ü de dinlememizden sonra büyük bir sürprizle karşılaştık. Flea 'Bu an siz Türk dinleyicilerimiz için özel bir an olacak çünkü şarkımızı bir Türk müzisyen arkadaşımızla beraber çalacağız: İlhaaaaaaaan!' dedi ve sahneye elinde saksafonuyla İlhan Erşahin'i geldi. Gerçekten özel bir andı, Did I Let You Know'da gruba eşlik ettikten sonra Flea'yla tokalaşıp sahneden inen İlhan'ın ardından çığlıklar koptu.
Hemen ardından konserde seyircinin en çok katıldığı şarkı geldi: Under The Brigde. Çoğunluk şarkıyı ezbere bildiği için ortalık inledi diyebilirim. Unutulmaz  dakikalardı. Dosed'ın intro kısmını çalıp devam ettirmeden Higher Ground'a geçildiğinde konserin yavaş yavaş sonuna geliyorduk ve insanlar birbirine ' Cidden Otherside ya da Snow çalmayacaklar mı?' diye sormaya başladılar. Bu iki klasiğin olmaması herkesi çok üzdü ama Californication gibi bir klasikle de devam ettik konsere. 
Bis'ten önceki son şarkı By The Way'di, çaldıktan sonra sahneden ayrıldılar (bu sırada bazı insanlar da alandan ayrıldı). Kısa süre sonra Chad ve Mauron(grubun perküsyoncusu) tekrar açılışı yaptı, Flea amuda kalkarak sahneye girdi ve gitarına kadar ellerinin üstünde gitti.(Bu adam bi harika!) Suck My Kiss, Soul to Squeeze ve Give It Away'i çaldılar. Kapanış jaminden önce Anthony hepimize teşekkür edip sahneden ayrıldı. Josh yine ayağa kalktı ve bu sefer sağlam ayağı üzerinde seke seke Fleanın yanına gelip kendini yere attı, herkesin gönlünü fethetti. Mükemmel bir kapanış jam'i yaptılar. Flea  'barış' temalı bir konuşma yaptı, normalde pek konuşmayan Chad de geldiğimiz için teşekkür etti ve böylece bu harika konser bitmiş oldu.

Çıkıştaysa bizi bazı tatsızlıklar bekliyordu. Organizasyonu yapan Pozitif düşüncesizlikle hiçbir yere çıkış tabelası ya da görevli yerleştirmediği için insanlar önlerindeki insanları takip ederek nereye gittiklerini bilmeden ulaşmaya çalıştılar çıkışa. Binlerce insan çıktıktan sonra toplu taşıma aracı ya da taksi bulamadı(ben de dahil olmak üzere) ve saatlerce yürümek zorunda kaldılar bir araca binebilmek için. Aslında organizasyonda daha bahsedilecek bir çok eksiklik vardı ama bu gece Pozitif'in değil RHCP'nin gecesiydi, ve RHCP harikaydı. Hayatımın en güzel gecelerinden birini yaşattıkları için hem Red Hot Chili Peppers'a hem de bütün Pepper'lara teşekkür ederim. İyi ki bizimleydin Red Hot!

P.S:görseller alıntıdır.